Uzaktan Eğitimde Öğretmen-Öğrenci Etkileşimi

27115

Ne yazık ki günümüzde Coronovirüs (Covid-19) nedeniyle birçok değişiklikle karşılaşıyoruz. Ülkeler acil durum, hatta olağanüstü hal ilan ediyorlar. Bazı ülkelerde milyonlarca insan karantina altına alınmış durumda. Doktorlar çalıştıkları hastanelerin durumunu “hastalar tsunami gibi geliyor” şeklinde tanımlıyorlar. Bazı ülkeler her gün yüzlerce ölüm haberi yayınlıyor. Öyle ki, yurtdışından Coronavirüs’ün en iyi şekilde korunan devlet başkanlarına bulaştığı haberlerini bile alıyoruz. Bazı futbolcuların bu virüsten korunmak için ada satın alıp dünyadan kendilerini soyutlamaya çalıştığı haberleri geliyor. Bazı havayolu firmaları sırf Coronavirüs nedeniyle iflas ettiklerini açıkladılar. Söz konusu tehlike her sektörü etkilemeye başladı. Ülkeler ve vatandaşları sıra dışı önlemler almaya başladı. Dünyada tam anlamıyla bir panik havası bulunuyor.

Ülkemizdeki durum dünyaya kıyasla daha iyi görünse de, yine de bu hastalık ile ilgili bulaşması ve buluşması durumunda da yayılmasını önleyici önlemler alınıyor. Karantina hastaneleri kuruldu, yurtiçi ve yurtdışı seyahatler kontrol altına tutuluyor, bazı ülkelere uçuşlar yasaklandı. Yurtdışında çalışan vatandaşlarımız talep etmeleri durumunda ülkemize getirilmeye ve bir süre karantina ortamında tutulmaya başlandı. Kapalı alanlar ve toplu kullanım alanları dezenfekte ediliyor. Bazı firmalar çalışanlarını evlerinden çalıştırmaya başladılar.

Son alınan önlem ise okulların bir süreliğine tatil edilip öğrencilerin, okul ortamı yerine uzaktan eğitim ile eğitimlerine devam etmeleri oldu. Bu nedenle okullar öğrencilerine kitaplar, çalışma notları, test soruları ve hatta eğitim videoları vermeye başladılar. Öğretmenler, öğrencilerine ödevler yayınlayıp, çalışmaları sonunda ödevlerini kontrol edecekler. Öğrenciler de öğretmenlerinden farklı yer ve zamanda, yani online olarak çalışabildikleri için bilgisayarlarını ya da tabletlerini kullanabildikleri istedikleri yerden istedikleri zamanda öğretmenleri tarafından verilen çalışma notlarına çalışıp, ödevlerini yapacaklar.

Ancak söz konusu eğitim olduğunda olay kitap ve video paylaşıp, uzaktan kontrol etmeye çalışmakla bitmiyor. Öğretmen ve öğrenci arasında bir etkileşim olmalıdır. En azından Open Meeting, Zoom, Cisco Webex ya da Google Hangout gibi bir yazılım üzerinden öğrencilerinin oluşturduğu bir sanal sınıf ortamı üzerinden öğretmenlerin öğrencileri ile eş zamanlı olarak etkileşime geçmesi gerekiyor. Böylelikle yüz yüze eğitim veriliyormuş gibi öğrencilerle etkileşime geçilebilir, ülkemiz için hayati öneme sahip olan eğitim-öğretim, şu an içinde bulunduğumuz salgın hastalık riskini arttırmadan devam ettirilebilir.

Çağımız gittikçe sanallaşma yoluna doğru gidiyor. Birçok sektör, salgın hastalık ve doğal afetler olmadığında bile, çalışanlarını uzaktan çalıştırmaya başladı. İş hayatında, hatta gündelik yaşantımızda bile bir konuyu öğrenmek istediğimizde internetten araştırmakta, online video eğitimler, webinerler ve hatta online sınıf eğitimleri üzerinden öğrenmeye başladık. Dünyanın içinde bulunduğu bu zor durumun belki de tek pozitif yönü, insanların teknolojinin sunduğu imkanları kullanmaya yönlendirmesi olabilir.

Eğitim geleceğimiz, geleceğimiz ise dijital dönüşümde.